Son yillarda Dünya'daki ve ülkemizdeki ekonomik gelismelere paralel olarak ülkemizde de degisen konjonktür sirketlerin disa açilma gereksinimi, organizasyonlarini gelistirme ve kurumsal kimlik olusturma çabalarini hizlandirmistir. Birçok Türk sirketinin gelismis ülkelerle gerek is gelistirme ve ticaret gerek ortaklik gerekse de ticari ve yabanci kredi kullanimi anlaminda siki iliskileri olusmaya baslamis ve bu kurumsal iliskilerde sirketlerin sadece dis görünüsleri degil içsel yapilari, kurumsal yönetim ilkelerine uyum ve kurumsal kimlikleri de incelenir ve degerlendirilir olmustur.

 

Sirketlerin genisleyen ticaret hacmine uyumlu olarak büyümeleri, bunun sonunda da orta ve büyük ölçekli firmalarin sayisinin hizli bir artis göstermesi ülkemizde geleneksel ve kurumsal olmayan yapilara sahip sirketlerin çözüm arayislarina girmeleri sonucunu dogurmustur.

 

Daha profesyonel ve rekabetçi bir yapiya kavusmak ve uluslararasi bir oyuncu olmaya yönelik kurumsallasma istegi globallesme ile birlikte artik bir gereksinim haline gelmistir. Tüm bunlarin sirket bünyesince benimsenmesi, ancak klasik organizasyonlarin günün geregine göre yeniden yapilandirilmasina ve sirketin birimlerinin performanslarinin iyilestirilmesine baglidir.

 

Bu baglamda sirketlerin etkinlik ve elde edilen sonuçlarinin degerlendirilmesine iliskin kriter ve performans ölçüm sistemlerinde dahi pek çok radikal degisiklik gerçeklesmistir. EVA (Ekonomik Katma Deger)gibi kavramlar öne çikmaktadir. Artik yönetim organizasyonlari sadece karlilik, ciro vs alanlara degil “hissedar degerini” arttirmaya odaklanmalidir.

Global Dünya’da ve kendi cografyamizda sürdürülebilir rekabetçi bir güç olusturmak artik sirketleri için yasamsal bir anlam tasimaktadir. Bunun yolu da yine bize Global Dünya’nin sunmus oldugu bilgi ve teknolojiyi kullanip gelistirmekten geçmektedir.

 

Sonuç olarak kurumsallik, sürdürülebilir büyüme için sirketler de sürekli degisim içinde olmalidirlar. “DEGISMEYEN TEK SEY DEGISIMDIR” mottosu hep animsanmalidir.